TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15. kent lokantasını Sancaktepe’de açtı. Kent lokantası açılışı, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle mitinge dönüştü

Bu yolda bizi yolumuzdan geri çevireceklerini, bu yoldan bizi vazgeçirecek, bu yolda bizi bıktıracaklarını, yıldıracaklarını zannedenler varsa, onların aklına şaşarım. Onlara Allah akıl versin. Daha uygun hizmet etmek için kılavuz arıyorlarsa, biz onlara rehber olmaya hazırız. Bize yetişemezler, fakat peşimizden koşsunlar kâfi. Birazcık millete yararlı olurlar belki” sözlerini kullandı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 15. Kent Lokantası’nı Sancaktepe’de açtı. İnönü Mahallesi’ndeki Sarıgazi Metro İstasyonu çıkışında hizmet verecek Kent Lokantası’nın açılışı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sancaktepe Belediye Lideri Alper Yeğin ve Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı tarafından gerçekleştirildi. Vatandaşların ağır ilgisi altında açılışını yapacağı Kent Lokantası’na zorlukla ulaşan İmamoğlu, çoğunluğu gençlerden oluşan işletmenin birinci müşterilerine servisi kendi elleriyle yaptı.  

“HER İLÇEDE EN AZ BİR TANE KENT LOKANTASI HEDEFLİYORUZ”

Açılışla ilgili açıklamalarını tezgâh ardında ve tamamı bayanlardan oluşan çalışanların ortasında yapan İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Kent lokantamız, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro sınırımızın İnönü Mahallesi’ndeki durağında. Yeni yaptığımız bu metrolarda, bilhassa metro üstü alanları kentin kullanımına en verimli formda sunabilmenin uğraşını gösteriyoruz ve buralarda çok özel alanlar üretiyoruz. Mesela Bostancı kıyısında muazzam bir parkı bitirdik. Üstünde bir tane müzemiz var. Birtakım yerlerde halkımızın muhtaçlık duyduğu ne varsa; mesela burada kent lokantası, diğer yerde kütüphane, bir öteki yerde öteki muhtaçlıkları karşılayan alanlar üretiyoruz. Bu noktada tekrar bizim Kozyatağı’nda muazzam bir çalışmamız var. Bizim 15. kent lokantamız. Lakin şu an kapasite artırımını arkadaşlarım hazırlıyorlar. İnşallah kapasite artırımını toparladığımızda, çok özel bir sayıya ulaşmayı hedefliyoruz. Ki bu, her ilçede en az bir tane kent lokantası manasına geliyor.”

“GÜNDE 10 BİNİ AŞAN BİR SAYIDA BİREYE ULAŞIYORUZ”

“Biz şu anda, günde 10 bini aşan bir sayıda şahsa ulaşıyoruz. Kent lokantaları açılmaya başladığı günden bu yana, 4 milyonun üzerinde insanımızın faydalandığı alanlar oluşturmuş olduk. Burada hem yakın etraftaki öğrencilerimiz, başta emeklilerimiz olmak üzere, hem de metro ulaşım ağında, çabucak metro durağının üstü olduğu için… Ki bu metro durağımız, şu anda Sancaktepe-Çekmeköy ortası ulaşımı sağlasa da seneye Sultanbeyli’ye kadar ulaşıyor olacak. Hasebiyle önemli de bir alandaki vatandaşımız için kıymetli bir ulaşım noktası. Kent Lokantaları, bana nazaran 2023-24 ekseninde, o 2-2,5 yıllık vakit diliminde, vatandaşımızın en çok ıstırap duyduğu, kendini çaresiz hissettiği bir anda, kendi prestijinin korunduğu lakin öğrencimiz olsun ancak yaşlımız fakat emeklimiz lakin büyüğümüz lakin kız kardeşimiz, abimiz, ablamız; fark etmiyor, o vatandaşlarımızın moral bulduğu, vatandaşın muhtaçlığını hissedildiği ve yeniden vatandaşımızın kendi hakkı olan alandan, kendi parasıyla, bütçesini de yormayacak bir formda günlük besin gereksinimini elde ettiği merkezlere dönüştü. Şu anda bu bir akıma dönerek, bütün Türkiye’ye ve İstanbul’umuza yaygınlaşıyor. Kimi ilçe belediyelerimiz, bunun taşınabilir uygulamasını, ‘gezici kent lokantası’ halinde çalışmalarını da yapıyor.”

“İNSANIMIZA SOLUK ALDIRAN VE FERAHLATAN BU VE BUNA BENZERİ UYGULAMALARIMIZ…”

“Bütün bu yapılan işler, çok özel işler. Bugün oburlarının eksiğini bile kapatan… Ekonomik olarak yarattıkları travmanın yahut külfetlerin elbette tahlil anahtarı biz değiliz, ancak insanımıza soluk aldıran, insanımızı ferahlatan bu ve buna misal uygulamalarımız, insanımızın sahipsiz olmadığı hissini ona veriyor. Nitekim bu derin yoksulluk esnasında biz, insanlarımıza umut olduk ve olmaya devam ediyoruz. Bu duyguyu lakin kent lokantasında yaşayabilirsiniz lakin 100 bin üniversite öğrencimize burs dağıtırken yaşayabilirsiniz ya da 700 bine yakın annenin Anne Kart’ını cebinde taşırken yaşayabilirsiniz. Bu ve buna misal onlarca sunduğumuz katkı modellerinin, anne-bebek bağlantısının başladığı anda, çocuğu daha doğar doğmaz konutuna giden 6 aylık gereksiniminden mı başlayayım? Ya da öbür hususlara ya da ‘Sen Oku Diye’ 300 bin çocuğumuza sunduğumuz eğitim dayanağından mi? Bu ve buna misal uygulamalarla, biz, halkçı belediyeciliğin yaptığı o büyük katkılarla, İstanbul’da vatandaşımızın yanında, vatandaşımızın çaresiz ve kimsesiz olmadığını hissettiren, kamu vazifesini yerine getirmeyi kendine öncelik haline getiren bir belediyeciliği var ettik. Bu manada memnunuz. Umarım, memleketimizin hiçbir yerinde yoksullukların değil, varlığın konuşulduğu alanlara, ortamlara kavuşalım.”

“HER KENT LOKANTASI DEMEK, NEREDEYSE 10 ÇALIŞANIMIZ DEMEK”

“Tabii bir yanıyla da biz, kent lokantalarımızda gördüğünüz çok değerli hanımefendi hemşehrilerimize istihdam sağlıyoruz. Her kent lokantası demek, neredeyse 10 çalışanımız demek. Bunların tamamı bayan ve bu bölgeden işe yerleştirilen bayanlar. Motamot artık sayısı 160’a hakikat giden kreşlerimizde olduğu üzere. Her kreşimizdeki çocuklarımızın eğitimine katkı sunduğumuz üzere, her kreşimiz yeniden önemli sayıda, büyük oranda bayan istihdamına katkı sunan merkezlere dönüşüyor. Çok taraflı bu buluşmanın, bu projenin çok pahalı olduğunu düşünüyorum. Umut ederim çok zenginliği… İnşallah o seyahate daima birlikte çıkmak istiyoruz. Ülkemizin kalkınmasını, hem de bu türlü sıçrayarak kalkınmasını sağlamak istiyoruz. O günleri yaşadığımızda, biz buralarda öteki muhtaçlıkları görürüz, o günleri yaşarız diye düşünüyorum.”

GAZETECİLERİN “SİYASİ YASAK” SORUSUNU YANITLADI: “TAM BİR SEFİLLİK”

İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ait sorularını da yemek tezgâhı gerisinden yanıtladı. İmamoğlu, “Emirgan’dan buraya geldiniz. Şayet hakkınızda ‘siyasi yasak’ çıkarsa, sizin cumhurbaşkanı adayı gösterileceğiniz konuşuluyor. Ne söyleyeceksiniz bununla ilgili” sorusuna, şu karşılığı verdi: 

“Son günlerde gelişen ve tartışılan, ne yazık ki olmaması gereken bir davanın, bir siyasi yasak… Hem de yani 2 yıl 7 ay bir ceza davasına dönüşen haliyle, hani tam bir sefillik. Bana nazaran, daha ileriye gidiyorum, bunu konuşmak bile insanı berbat hissettiriyor. Bu türlü bir ortamdayız. Elbette bu mevzu, siyasi bir husus. Doğal olarak da partimizi ilgilendiren bir husus. Genel Liderimiz ve merkez idaresi, bu sorunun İstanbul’da bizim hukukçularımızla birlikte tartışılmasını, bir ortada konuşulmasını uygun gördü. Şu anda ve bu tarafta arkadaşlarımız bir görüşme halindeler. Benim Emirgan’daki ofiste, öbür görüşmelerim vardı. Onları bitirdim. Çıkarken de onları selamladım. Teşekkür ettim. ‘Kolay gelsin’ dedim. Şu anda benim bildiğim bu kadar. Sürecin tüzel analizini ve tahlilini yapacaklar. Elbette daha sonra bu mevzunun sonrasında oluşacak ya da ortaya koyacakları kanıyı lakin partimizin yetkilileri fakat Genel Liderimiz paylaşacaktır, konuşacaktır. Biliyorsunuz; Genel Liderimiz da bugün Amerika Birleşik Devletleri’ne, Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak için hareket etti. Bu hususta sizleri elbette bilgilendireceklerdir.”

KENT LOKANTASI AÇILIŞI MİTİNGE DÖNÜŞTÜ

Sultan çorbası, rosto köftesi, bulgur pilavı, meyve, fıstıklı baklava ve elmadan oluşan öğlen yemeğini, Sancaktepe Kent Lokantası’nda, gençlerle birlikte yiyen İmamoğlu, açılış için toplanan kalabalık bir vatandaş topluluğuna da hitap etti. Her ilçeye ihtimamlı çalışmalar yapmanın uğraşında olduklarını söyleyen İmamoğlu, “6 aydır, mahallî seçimden sonra inanınız attığımız temeller, açtığımız hizmetlerimiz, yaptığımız açılışların her birinin bir sebebi var. Bugünün gereksinimini çözen bir anlayışı var. Ve bütün çalışmalarımızı, oradaki insanlarımızla konuşarak, onların muhtaçlıklarını tespit ederek yapıyoruz. İşte burada Sancaktepe Belediye Liderimiz, yeniden Şile Belediye Liderimiz; bir ortadayız. Liderlerimizin da siyasi partisine bakmayız. Liderimiz hangi partiden olursa olsun, hangi partiden seçilmiş olursa olsun, vatandaşımızın demokrasi inancına en yüksek düzeyde sadık kalarak, hürmet göstererek, hukukun üstünlüğüne inanarak ve demokrasinin bir neferi olduğumuz inancıyla, hizmetlerimizi onlarla konuşarak yaptık. Yapmaya devam ediyoruz” formunda konuştu.

“ESAS OLAN, YOKSULLUĞU BU MİLLETİN BAŞINDAN DEF ETMEKTİR”

“Bugünün dertli vaktinde, insanlarımızın geçim problemi çektiği, gençlerimizin beslenemediği, çocuklarımızın beslenemediği ve hatta emeklilerimizin konutlarından dışarıya çıkamadığı bir ortamda açtığımız yerlerle, kent lokantalarıyla, emekli kafeleriyle, öbür toplumsal tesislerimizle, insanlarımızın nefes almasına, bu güç günleri aşmasına katkı sunuyoruz” diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi: 

“Aslında bugün yaşanan ekonomik badirenin, yaşanan o derin yoksulluğun aşılması konusunda biz, bir kamu kurumu olarak, vazifemizi yerine getiriyor, hiçbir insanımızın kimsesiz olmadığını, onlara dayanak olunması gerektiğinin karşılığını veren kamu kurumu oluyoruz. Bu birebir vakitte insanlarımızın nefes almasına, birebir vakitte gelecek için umutlanmalarına ve umudun olduğu yerde kesinlikle geleceğin bir ışık olduğuna inanarak, onlarla birlikte yol yürümenin, güçlü bir seyahatini sizlerle birlikte insanlarımıza yaşatıyoruz. O bağlamda kent lokantaları, bugün yoksulluğu başımıza badire edenlerle uğraş eden en simge kuruluşlardan bir adedidir. Lakin temel olan, yoksulluktan kurtulmaktır sevgili hemşerilerim. Temel olan, yoksulluğu bu milletin başından def etmektir. Bunun da tek yolu vardır; akıldır, bilimdir. Her işi, işin erbabına teslim etmektir. Liyakattir. Bunları yaparsak, bu milletin aklı esasen kendine yetiyor. Kâfi ki kâfi ki, tek bir akıl çıkıp, ‘benim aklım varsa var, yoksa hepiniz toz duman olursunuz’ diyen olmasın.”

“KARARLI BİR FORMDA HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”

“Bu milletin aklı kendine kâfi. Bu milletin aklı, geçmişte de kendine yetmişti, bundan sonra da yetecektir. Onun için, daima birlikte, tek kişilik aklın değil, milletin ortak aklının hâkim olduğu günleri daima birlikte kuracağız pahalı hemşehrilerim. Hiç telaşınız olmasın. Bu milletin feraseti, bu milletin demokrasi şuuru, bu milletin Cumhuriyete olan tutkusu, birlikte yaşamanın en derin vicdanını taşıyan o derin ahlakı, kültürü, bu milletin kendisine kâfi. Ben de sizlere bu yolda, bütün engellemelere ya da bütün makus niyetlere karşın, kararlı bir formda hizmet etmeye devam edeceğim. Bu yolda bizi yolumuzdan geri çevireceklerini, bu yoldan bizi vazgeçirecek, bu yolda bizi bıktıracaklarını, yıldıracaklarını zannedenler varsa, onların aklına şaşarım. Onlara Allah akıl versin. Daha uygun hizmet etmek için kılavuz arıyorlarsa, biz onlara rehber olmaya hazırız. Bize yetişemezler, lakin peşimizden koşsunlar kâfi. Birazcık millete yararlı olurlar belki.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı